Examples

• Şehirler çelikten yapılmıştır.
  المدن مصنوعة من الفولاذ
• sehirler celikten yapilmistir.
  المدن مصنوعة من الفولاذ
• Sen çelikten yapılmışsın. Sen çelikten mi yapıldın?
  "أعني، أنت مصنوع من الفولاذ؟"
• Sana söylüyorum, bu çocukta yetenek var.
  هذا الولد مصنوع من الفولاذ
• ..."hepsi çelikten ", diye düşündüğümü hatırladım.
  وتقول...."كلها مصنوعة من فولاذ"
• ..."hepsi celikten ", diye dusundugumu hatirladim.
  وتقول...."كلها مصنوعة من فولاذ"
• * Bu duygusuz *
  * في عالم مصنوع من الفولاذ *
• Çelikten mi yapıldın yoksa insan mısın?
  ،مصنوع من الفولاذ أم مجرّد رجل؟
• En iyisinden müthiş kılıçlar. Çelik uçlu oklar.
  سيوف، من أروع طراز مصنوعة من الفولاذ
• O zincirleri asla kıramazsın, kara büyüyle bağlanmışlar... ...ve metali daha çok sağlamlaştırmış!
  إنها مثبتة بالسحر الأسود .ومصنوعة من الفولاذ